İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Cem Özdemir ile verdiği fotoğraf karesi sosyal medyada gündem oldu. Peki Cem Özdemir kimdir? Neden tepki çekti?
Cem Özdemir, 21 Aralık 1965, Bad Urach doğumlu bir Alman siyasetçi. 2008-2018 yılları arasında Birlik 90/Yeşiller partisinin eş başkanlık görevini yaptı ve halen Almanya Federal Meclisi’nde Yeşiller Partisi milletvekili olarak görev yapmakta.
Baba tarafından Çerkes kökenli olan Özdemir, Türkiye’den göç eden Tokatlı bir ailenin oğlu olarak Almanya’nın güneyindeki Baden-Württemberg eyaletinde, Bad Urach kentinde dünyaya geldi. Sosyal pedagoji eğitimi alan isim 1987’den itibaren eğitim ve serbest gazeteci olarak meslek hayatına atıldı.
1981’de Yeşiller Partisi’ne üye olan Özdemir 1989-1994 yılları arasında partide yönetiminde görev yaptı. 1992’de göçmen hakları için kurulan Göçmen Yeşili – Yeni Vatandaşlar İttifakı grubunun kurucuları arasında yer aldı ve 2 Haziran 2008 tarihinde Yeşiller Partisi eş başkanlığına adaylığını açıkladı.
Uluslararası Irkçılıkla Mücadele ve Çeşitlilik Grubu
2003 yılında, II. Dünya Savaşı sonrası ABD’nin Avrupa’ya sağladığı Marshall yardımı ruhu çerçevesinde, ABD ile Avrupa arasında işbirliğini geliştirmeye yönelik bir Amerikan düşünce kuruluşu olan The German Marshall Fund (GMF) adına muhtelif projelerde görev aldı. Bu arada aynı süre içinde ABD’nin Wisconsin eyaletindeki Madison Üniversitesi’nde Türkiye’nin Avrupa’daki rolü üzerine dersler verdi.
Özdemir, ABD Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA) Avrupa’daki gizli tutukevleri ve uçuşlarına yönelik iddiaları araştırmak üzere AP bünyesinde kurulan komisyonun başkan yardımcılığı da yaptı. Özdemir’in üyesi bulunduğu oluşumlar arasında ise, AP’de Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ilişki tesis edilmesi amacıyla kurulan İletişim Komitesi, AP ile TBMM arasında diyalog organı olan Karma Parlamento Komisyonu ve “Uluslararası Irkçılıkla Mücadele ve Çeşitlilik Grubu” (Anti-Racism and Diversity Intergroup) da bulunmakta.
ERMENİ SOYKIRIMI
Özdemir 5 Nisan 2001’de, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yayımlanan bir açıklamasında, “Alman Meclisi Fransa Meclisi’nin izinden gidip Ermenilerin kitlesel ölümünü soykırım olarak tanımlamamalı. Tarihi olaylara resmi tanımlama getirmek parlamentoların işi değildir. Bu tarihçilerin işidir. Bundestag, geçmişte yaşanan haksızlıklar için karar verecek merci değildir” demişti.
17 Mart 2015 tarihinde Erivan’da bulunan Ermeni Kırımı anıtı Tsitsernakaberd’i ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu ve çelenk bırakarak, burada yaptığı açıklamada Türkiye’yi, Ermeni Kırımı’nı soykırım olarak tanımaya, Alican Sınır Kapısı’nı açmaya ve Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmeye davet etmişti.
2016 yılında ise eş başkanlığını yürüttüğü Birlik 90/Yeşiller partisi öncülüğünde 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlayan karar tasarısının Federal Meclise taşınmasını sağladı. Oylama öncesi Bundestag’da bir konuşma yapan Özdemir, Türkiye’de “Ermeni” kelimesinin halen hakaret sözcüğü olarak kullanıldığını ve Almanya’nın da soykırımda suçlu olduğunu belirtti.
Tasarı, 2 Haziran 2016’da yapılan oylamada bir çekimser ve bir ret oyu ile kabul edildi ve Özdemir, tasarının mecliste kabul edilmesinin ardından sosyal medya, e-posta ve mektup aracılığıyla kendisinin ölüm ile tehdit edildiğini açıkladı. 23 Mart 2018’de ise Cem Özdemir’e Ermenistan tarafından devlet liyakat nişanı verildi.
KÜRT MESELESİ
Bu arada Cem Özdemir, 15 Eylül 2015 tarihinde, Şırnak çatışmalarını yerinde incelemek üzere Cizre’yi ziyaret etti ve Cizre’de yaşanan sivil ölümlerinden Ankara’nın sorumlu olduğunu anlatarak “Demokratik bir devlet sorunları böyle çözmez” ifadesini kullandı.
5 Haziran 2016’da AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermeni Kırımı’nın soykırım olarak tanınmasını içeren tasarının Alman Federal Meclisi’ne taşınmasını sağlayan Özdemir hakkında isim vermeden, “Birileri de diyor ki, güya Türk… Ne Türk’ü be? Bunların kanlarının laboratuvar testinden geçmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Türk tarihçi İlber Ortaylı ise bir televizyon programında Cem Özdemir ve diğer Türk asıllı milletvekillerine yönelik olarak, “Oraya Türk asıllı milletvekilleri girdi diye oraya bir uzlaşı götürmüyoruz ki. Onlar havaya çalıyorlar. Yani o arkadaşlar, o havaya intibak ederek yani yamanarak geçiniyorlar. Bu bir entegrasyon değildir, bu bir yamanmadır” dedi.